İyi diye tanımlanan eğitimler almış, yüksek sınav skorları, parlak karneleri olan, bir diğer deyişle akademik anlamda başarılı kişilerin, sosyal gelişim düzeylerinin hayli farklı oldugunu görüyoruz. Hatta bazen bireylerin akademik başarı ile sosyal gelişimleri arasındaki farkları, çarpıcı durumlar oluşturuyor. Bunun nedenlerini irdelerken düşünce kalıplarının dışına çıkmakta yarar var. Hatta bazı bilimsel yaklaşımları daha yakından incelememiz gerekiyor.
Bilinçli eğitimcilerin yıllardır gayet iyi bildiği gibi; insan zekasının farklı türleri var ve bunlar; sadece “Sözel” ve “Sayısal”’dan ibaret değil. Kişiden kişiye farklılık gösteren bireysel zeka profillerine sahibiz hepimiz. Ayrıca uzmanlar, insanlarda sadece bir tek zeka türünün baskın çıkmasına nadir rastlandığını belirtiyorlar. Kısaca Çoklu Zeka-“Multiple Intelligence” olarak (*1) bilinen bu kuramı oluşturan Harvard Üniversitesinin dünyaca ünlü akademisyenlerinden Prof.Dr.Howard GARDNER’dır. Onun ilk başlardaki çalışmalarına göre zeka türleri; sözel-linguistik, matematik-mantık, görsel-uzamsal, vücut-kinestetik=devinduyumsal, müzik-ritmik, ve kişiler arası zeka idi.
GARDNER usta, sonradan Uluslararası Bakalorya-(International Baccalaureate-IB) adını alan, ülke sınırları olmayan, farklı coğrafyalarda eşgüdümlü ve standart eğitim programı kavramının ve dünya vatandaşı yetiştirme hedefindeki eğitim felsefesinin fikir babalarındandır.
Uzmanların, akademisyenlerin çalışmaları yıllarla beraber ilerledikçe çoklu zeka kuramı içinde tanımlanan (*2) zeka türlerinin sayısı da arttı. Duygusal zeka (Emotional Intelligence)’nın odak noktası, birey olarak hayati önem taşıyan insani yetiler dizisi- yani-“kendi duygularımızı yönetme”yeteneği ve olumlu ilişkiler kurabilme potansiyalidir. Duygusal Zeka kavramı, doktorasını Harvard Üniversitesinde yapan Dr.Daniel GOLEMAN tarafından 1995’de ortaya çıkartıldı. 2006 yılında ise Sosyal Zeka-Social Intelligence ortaya çıktı.
“Sosyal Zeka” ifadesi ilk olarak IQ testlerinin yarattığı 1920’li yılların heyecan dalgasında Edward THORNDIKE tarafından, kısaca “insanları anlama ve kendimizi-başkalarını idare etme yeteneği” olarak ifade edilmişti. Yani hem yeni, bir bakıma da seksen yıllık bir kavram bu Sosyal Zeka(*4). Bu kurama göre, beynimizin sosyal devreleri bizleri türlü durumlarda yönlendirmektedir.
Sınav sırasında sınıf arkadaşımızın yanıt kağıdına bakarken yakalanıverdiğimizde, aşık olup göz göze gelip ilk kez öpüşürken, bazen kalabalık ortamda tuttuğumuz gözyaşları seziliverdiğinde, eski bir dostumuzla sohbet ederken paylaşılan keyifte… işte bu ve buna benzer durumlardan beynimizin sosyal devreleri sorumludur. Bu kuramla ortaya çıkan en önemli keşiflerden biri –beyinlerimiz birbirimizle gerçek bağınlantılar kurmamızı sağlayacak şekilde donatılmış durumda.(*5) olduğudur.
İnsan ilişkilerimizin göze çarpmayan, ama yaşam boyu süren güçlü etkilerini, bilim dünyasında beynimiz ve sosyallik konusundaki yeni araştırmalar ve keşifler gösteriyor. Artık başkalarıyla bağlantı kurma şekillerimiz kolay öngörülemeyen bir önem taşımaktadır.
Toplumsal etkileşimlerimiz beynimizin yeniden biçimlendirilmesinde bile katkı sağlıyor. Kişisel ilişkileri zenginleştiren empati ve ilgi gösterme gibi yetiler de sosyal zeka kapsamında yeralıyor.(*7)
Sosyal Zeka kuramına göre duygularımız BULAŞICI özellik taşıyor. Güçlü duygular aynen bir nezle virüsü gibi yayılabiliyor. Ben de öyle olduğuna inanıyorum. Özellikle olumluluk, sevgi ve birbirine insanca değer verme duygularımı bu satırlarımdan siz bu blogu okuyanlara özenle bulaştırdığıma inanıyorum..
Son söz : Kişi bir bütündür, dolayısıyla onun eğitimi de bir bütündür (holistik). Gençlerin akademik ve sosyal gelişimlerinin mutlaka benzer duyarlıkla ve bilinçle izlemek hem eğitimciler, hem anne babaların sorumluğundadır.
______________________________________________________
(1) Howard GARDNER – “FRAMES OF MIND” The Theory of Multiple Intelligences New York Basic Books, 1983
(2) Howard GARDNER “INTELLIGENCE REFRAMED”, Multiple Intelligences for the 21st Century, New York, Basic Books, 1999
(3) Daniel GOLEMAN- “DUYGUSAL ZEKA” – Varlık Yayınları,İstanbul 1996
(4) (5) (6) ve (7) D. GOLEMAN – “SOSYAL ZEKA” – Varlık Yayınları, İstanbul 2006